Etiket arşivi: sağlıklı disiplin

Sağlıklı Disiplin

Sağlıklı Disiplin

  Çocuğunuzla yaşadığınız kriz durumlarında, krizi sağlıklı bir şekilde yönetebilmek ve krizi fırsata dönüştürerek, çocuğunuza bir şeyler öğretebilmek mümkündür. Kriz durumlarında aşağıdaki stratejileri adım adım uygulayabilirsiniz.

1.Adım: Bağlantı Kurun

  • Çocuğunuzun yoğun duygular yaşadığı anda, dokunsal temas kurarak ya da onu anladığınızı belirten bir yüz ifadesi kullanarak, onu rahatlatın.
  • O anki davranışından hoşnut olmayabilirsiniz, ancak duygularını mutlaka kabul edin, onaylayın ve yansıtın. Örneğin; ‘Şuanda istediğin oyuncağı alamadığın için kızgınsın’ , ‘Şuanda ders yapmak sana çok sıkıcı geliyor, yapmak istemiyorsun’ gibi.
  • Çocuğunuza kuralları hatırlatmak, öğüt vermek, açıklama yapmak yerine önce çocuğunuzu dinleyin, sakinleşmesini bekleyin.

*Kriz anlarında çocuğunuzla bağlantı kurmak, çocuğunuzun sakinleşmesini sağlar, aranızdaki ilişkiyi geliştirmenize yardım eder. Sağlıklı bir konuşma için ortam hazırlar.

2. Adım: Yönlendirin

  • Gözlemlediğiniz davranışı isimlendirin. Örneğin;’ Bu oyuncağını arkadaşınla paylaşmak istemediğini görüyorum’ gibi.
  • Çocuğunuza davranışlarının başkalarını nasıl etkilediği, başkalarını nasıl hissettirdiği ile ilgili sorular sorun. Örneğin; ‘Sen oyuncağını arkadaşınla paylaşmadığında, o nasıl hissetmiştir?’
  • Çocuğunuza yaptığı hatayı düzeltmek için ne yapabileceğini sorun. ‘Bunu nasıl düzeltebilirsin? Bunu onarmak için neler yapabilirsin?’ gibi sorular sorabilirsiniz.

*Çocuğunuzu düşünmesi konusunda yönlendirmeniz, zor durumlar, zor olaylar karşısında başkalarını anlama ve doğru çözümler üretme konusunda kendisini geliştirmesine yardım eder.

Yardımcı Yönlendirme Teknikleri

 1. Yaratıcı Olun: Çocuğunuzla çatışmaya girmeden, yaratıcı fikirlerle çocuğunuzu yönlendirebilirsiniz. Örneğin; çocuğunuzun ‘aptal’ kelimesini kullanmayı alışkanlık haline dönüştürdüğünü duydunuz, bunun yerine birlikte bir kelime üretip, aranızda bir şifre olduğunu söyleyerek, çocuğunuzun bu kelimeyi kullanmasına yönlendirebilirsiniz.

2.Hayırı Evete Çevirin: Çocuğunuza sınırlandırma getirirken ‘hayır, olmaz’ kelimelerini kullanmak yerine, ‘Evet, daha sonra olabilir’ ifadesini kullanın. Örneğin; çocuğunuz oyuncakçıda elindeki oyuncağı satın almanızı istiyor. Bu durumda hemen hayır demek yerine, ‘onu satıcı ablaya verelim, haftaya cumartesiye kadar bizim için saklasın, söyleyelim çok iyi saklasın, çünkü biz bunu almaya geleceğiz’ gibi bir şey söyleyebilirsiniz.

3. Disipline Dahil Edin: Çocuğunuzu disipline dahil ederek, yaşadığınız problemi birlikte çözmeye çalışabilirsiniz. Örneğin; çocuğunuz bilgisayar başında çok fazla vakit geçiriyorsa, ‘ Bilgisayar başında çok fazla vakit geçirip, derslerine vakit ayıramadığını görüyorum, hadi birlikte yeni bir planlama yapalım’ diyebilirsiniz.

4. Seçim Dili Kullanın: Çocuğunuza seçim sunarak, seçimlerinin sorumluluğunu almasını ve sonuçlarını yaşamasına fırsat tanıyabilirsiniz, böylece daha iyi seçimler yapmasına teşvik edebilirsiniz. Örneğin;  ‘Uyku saatinde yatakta olmayı seçersen, hikaye saati yapabiliriz, ancak uyku saatinde yatakta olmamayı seçersen, hikaye saati yapamayız’  diyerek, seçimlerinin sonuçların yaşamasına fırsat tanıyabilirsiniz.

Daha detaylı bilgi için ‘Dramsız Disiplin’ kitabından faydalanabilirsiniz.

Çocuklara Sınır Koymak

 

Çocuklar bebeklikten itibaren kendi güçlerini ve dış dünyaya olan etkilerini test ederler. Hangi davranışları yaptıkları zaman ne elde ediyorlar? Hangi davranışı ne zaman yaparlarsa istediklerini elde ederler? Bu gibi sorular bebeklikten itibaren çocukların davranışlarını etkilemeye başlar.Sevmediği yemeği yemezse ne olacak? Annesi ona sevdiği bir şeyi verecek mi yoksa aç mı kalacak? İstediği oyuncak alınmadığı zaman  ne yapmalı? Ağlarsa istediğini elde edebilir mi edemez mi? Bunların hepsi çocukların kendi güçlerini test ettiklerini gösteren örneklerdir. Çocuklar aslında kendi sınırları nerede bitiyor, dış dünya nerede başlıyor bunu öğrenmeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden de çocuklara uygun zamanlarda uygun sınırlar koymak çocukların benlik gelişimi ve dış dünyaya sosyal uyumu açısından çok önemlidir.

Peki çocuklara uygun sınırlar konulmadığı zaman neler oluyor? Bazı anne babalar ‘çocuktur yapar’ anlayışıyla çocukların çoğu olumsuz davranışını hoşgörüyle karşılamaktadır. Bazıları ise çocuklarına neyin doğru neyin yanlış olduğu öğretse bile çocuklarının davranışlarını denetlemez. Bu şekilde çocuklar her şeyi yapabileceklerini düşünüp, dış dünyada uymaları gereken hiçbir kural yokmuşçasına bir algıyla yetişmeye başlarlar. Ya da neyin doğru neyin yanlış olduğunu belki bilirler ama yine de kendi isteklerini göre hareket etmeye devam ederler. Bu gibi durumlar aile içinde hoşgörüyle karşılanır ve çocuk sosyal bir ortama girinceye kadar da zorluk yaşamaz. Ancak çocuk kreşe ya da anaokuluna başladığı zaman uyum problemi yaşamaya başlar. Kendi sınırları olmadığını , her zaman her şeyi yapabileceğine ve istediği zaman istediği şeyi elde edebileceğini öğrenmiş çocuklar okulun kuralları karşısında büyük bir direnç gösterir. Kimisi okula gelmek istemeyebilir, kimisi daha da olumsuz davranışlar göstermeye başlar, kimisi de yaşıtlarıyla anlaşamaz. Bu gibi durumlar eğer ailenin tutumu değişmezse uzun bir süre davranış ve uyum problemi olarak devam eder.

Halbuki okul öncesi dönem çocukların toplumsal, sosyal ve ahlaki kuralları öğrenmeye başladığı ve davranışlarını bunlara göre düzenlemeye başladığı çok önemli bir zaman dilimidir. Çocuklar önce dışarıdaki sınırlamalarla kendi davranışlarını düzenler daha sonra ise buları kişiliğinin bir parçası yaparak dışarıdan denetim olmaksızın kendi davranışlarını kontrol ederler.

Bu nedenle okul öncesi dönemde ailelerin çocuklarının davranışlarını denetlemesi ve düzenlemesi için çok önemli görevler düşmektedir. Peki aileler neler yapabilir?

  • Çocuğunuzun yaptığı herhangi bir olumsuz veya uyumsuz davranışı isimlendirin ve çocuğunuzla bunun olumsuz sonuçları üzerine konuşun. Bu konuşmada çocuğunuzun yaş düzeyine uygun bir dil kullanmanız çok önemlidir.
  • Daha sonrasında çocuğunuz halen bu davranışı yapmayı sürdürüyorsa, bu davranışa uygun bir yaptırım belirleyin.Örneğin, yaptırım, çocuğunuzu sevdiği bir aktiviteden alıkoymak olabilir.
  • Çocuğunuzun yaptığı olumsuz davranış için uyarın ve eğer devam ederse sonunda sonucunun ne olacağı üzerine konuşun. Bu konuşma sırasında sakin kalıp, çocuğunuzu da dinleyin.
  • Eğer olumsuz davranış devam ederse yaptırımı uygulamaya koyun. Özellikle yaptığı davranışı vurgulayın.Çocuğunuzu kişiliğinden, duygularından ve düşüncelerinden dolayı değil sadece davranışından dolayı bu sonucu yaşadığını belirtin. Gerekirse onu sevdiğinizi fakat bu olumsuz davranışını beğenmediğinizi belirtin.
  • Çocuğunuzun olumsuz davranışları karşısında tutarlı davranmaya çalışın.Bir gün yaptırım uygulayıp , diğer gün görmezden gelinen davranış çocuğun kuralları içselleştirmesini ve kendi özdenetimini kazanmasını engeller. Çocuklar daha çok hangi koşullarda o davranışı göstermeye izin var, bunu öğrenip, buna göre hareket etmeye başlar.
  • Tüm aile bireylerinin bu konuda tutarlıkla ve görüş birliği içerisinde hareket etmesi de önemlidir. Anneyle olumsuz davranışı konusunda çatışma yaşayan ve babasından anlayış gören çocuk, kendi de tutarlı davranışlar sergileyemez, çevresindeki kişilere göre hareket etmeye başlar.
  • Çocuklarınıza yaptırım uyguladığınız için kendinizi suçlu hissetmemeniz, bu konuda pişmanlık duymamanız önemlidir.Çocuğunuzun sevgiye olduğu kadar sınırlara da ihtiyacı olduğunu unutmayınız.

 

Son olarak çocuğunuza sınır koymakta güçlük yaşıyorsanız ve çocuğunuz olumsuz davranışları yüzünden uyum problemi yaşamaya başladıysa en önemlisi de kendine veya başkalarına zarar verebilecek davranışlar geliştirdiyse mutlaka bir çocuk psikologuna başvurunuz.

 

Uzm. Psk.Çağla Sedef Güngör